12 Haziran 2009

Kahramanlarınız Geri Döndü!

Biliyorum ki çok merakta kaldınız sevgili birmilyonokuyucu;

Nixie; “ay çok ayıp oldu okrist?” diye diye her gün başımın etini yedi, bense ona dedim ki;

- Bak nixie, birmilyonokuyucu bizi asla terk etmez, dönünce anlatırız nerede olduğumuzu, anlayacaklardır bizi…

3’ün biri’i nin bir’i olan eko, şu sıralar nerelerde kimse bilmiyor?

Neden yazmayı bıraktığı konusunu ne orcrist ne de nixie hiç düşünmedi. Onlar hep içkiyi bırakmış olma ihtimali üzerinde durdular.. ama sevgili yapmış olmasını sizinle paylaşmak istemiyoruz zira aranızda eko’nun hayranları olabilir.. sizi hiç üzer miyiz??

Sizden ayrı oldukları sıralarda kahramanlarımız nixie ve orcrist ikariam savaşlarına katıldılar. Tabi başka işler de yaptılar ama onları anlatmak istemiyoruz şimdi.

Orcrist'in ısrarları karşısında Nixie her ne kadar “Hayır! Hayır okrist, ben katılmayacağım, onun yerine world of warcraft oynayalım beraber ya da world of wonders’a gidelim..” dediyse de kendini birden savaşın göbeğinde buluverdi. Çünkü orc onu kandırmıştı; kaderine boyun eğen nixie ‘everything is fair in love and war’ diyerek ki buradan ne kadar özenti bir insan olduğunu anlayabilirsiniz, kılıçlarını kuşanarak ikariam’ın boktan sayfalarına daldı.

İlk başlarda şarap adasında üzüm toplayıp şarap içen ve türküler söyleyen Nixie, dostları; durseer ve graf’ın da ısrarları üzerine şarap adasıyla yetinmeyip taş adasında da koloni kurdu. Artık nixie’nin de gözü dönmüştü, sömürge peşindeydi;

“daha çok koloni daha çok koloni demekteydi, asker için sülfür adasına da gitmeliyim diyordu hep!”

Silah arkadaşı nixie’nin gözlerinde vahşeti okuyan orc, bu duruma müdahale etmek için şu yolu denedi;

- nixie ben sıkıldım artık bu salak savaşlardan, gel klan savaşlarına katılalım, hem orada yan yana da savaşabiliriz.

Bunun üzerine nixie;

- Orcrist, sen göt müsün? kıçını yırttın beni savaşlara sokmak için, istemeye istemeye girdim savaşa bu hippi halimle, şimdi klan savaşlarına gidelim diyorsun. hem ne klanı yahu oynayacaksan sen wow oyna madem, orda boss keselim..horde keselim.. hem orada da içki var, sarhoş bilem oluyorsun, der.

Cevabını alıp kıçının üztüne oturan sıkılmış Orcrist; artık savaşmıyor, dostlarına sipariş üzerine şarap, sülfür, odun takviyesi yapıyor, nixie nin online olamayacağı zamanlarda onun adına online oluyor, gelen saldırılardan mallarını apar topar kaçırıyor, sürekli araştırmalara kaynak aktarıyordu…

Gel zaman git zaman nixie’nin köyünü crafty adında bir hergele yağmalamaya başladı. (hikayemizin devamında bu karakter, “göt crafty” olarak anılacaktır.)

Dostlarımızdan çok daha köklü olan bu saldırgan ırkın tohumları, askerlerini nixie’ nin mutlu adasına dolduruyor, çoluk çocuk demeden onları katlediyor, ne kadar şarapları varsa alıyor, odunlarını gemilerine yükleyip gidiyordu.

Nixie ve halkı bu duruma alışmıştı, onlar şarkılar söylemeye devam ediyordu, yine de mutluydular bu adadaki barışçıl güleç insancıklar. “Nasılsa tohumları bizde.” diyorlardı kendi kendilerine…

Lakin bir gün acımasız wolf alttan tire alexander (hikâyemizin devamında “götveren wolf” olarak anılacaktır.) yağmalamaktan öteye giderek tarantula şehrini istila etti, artık askerler şehirdeydiler, her köşe başını tutmuşlardı, onlara başka şey tutturamayan nixie ve okristse heuheuheuehue şeklinde gülüp şarap içmeye devam ediyorlardı.

Durum uzayınca orcrist nixie’ye ‘Ülkenizde sadece şarap yetiştiriyorsunuz, her şeyi şaraptan yapmaya kalkıyorsunuz! Portakal soslu şaraplı ördek yaparken bile, ne portakal ne de ördek kullanıyorsunuz!” gibi kötü sözler söyleyerek nixie’yle ilgilenmeyince nixie graf ve durseer dan yardım istedi, onlar da bir düşmana, bir de kendilerine baktıktan sonra;

“o başka yere saldırmak için gelmiştir, gider yakında.” Diye teselli ediyoruz maskesiyle nixie’yi başlarından savdılar.

Çaresiz kalan kraliçe nixigül, istilacı götveren wolf’a elçisi ile haber gönderir, olacaklardan habersiz..

Tarantula köyü Elçisi bir yaz günü çubuğunu şarap tarlasına diker, çubuğun gölgesi en uzun yerindeyken, götveren wolf’un huzuruna çıkar ve der ki;

- Kraliçemiz nixie; askerlerinizin akşam tavernada şarap içtiğini, veresiye yazdırdıklarını, sarhoş olup halkı korkuttuğunu söylüyor.

Bu duruma sinirlenen götveren wolf, elçinin dötüne şişe yerleştirip nixie’ye gönderir gerisin geriye.

Nixie, bu durumu orcrist’e anlatır…

- heh espiriden bile anlamıyor bu orcrist der. Ve devam eder graf ve durseer’ın söylediklerinden bahseder, yasalara göre benim adamdam kime saldırırsa %10 ‘nunu bana bırakmak zorunda. Ne dersin? Diye okriste danışır.

“ hah” der orc, para için özgürlüğünü mü satacaksın?! Klavyeye sıkı bir yumruk atar! Nixie, te oralardan hisseder klavyenin ikiye bölündüğünü. Artık orcrist çok sinirlidir, orcrist sinirlendikçe nixie kahramanım diye doldurur orc’u.

Orcrist, istila birliklerinin listesini ister, der ki, 12.06.2009 Cuma öğle namazına müteakip saldırımızı gerçekleştireceğiz nixie! Sen de bu arada taş atıcı (bir taş atıcı bir devi indirebilir) yap ben saldırınca, sende isyan çıkar butonuna basarsın! Nixie bu duruma kikirdeyerek yanıt verir. Aralarındaki uzun ve saçma kavgayı atlıyorum birmilyonokuyucumuz… ama kendi kendilerine çok eğlendiklerini söyleyebilirim..

Kafasında kabaca şöyle bir hesap yapar orc;

Rakipte; 28 taş atıcı, 27 kılıçlı, 27 phalanx 4 okçu var.

Benim; 11 okçu gemim, 5 şahmerdan gemim, 10 taş atıcım, 7 phalanxsım, 2 kılçcım var.

Bla bla bla…

Bla bla bla..

Ancak, nixie ye adet vermez orc, durumu sakalından bile gizler..

Bu arada nixie, götveren wolfu mesajları ile habire taciz eder, adam bu komik mesajları anlamadıkça nixie’ye daha da sinir olur..

Mesela bir mesajında nixie;

Wolf bari bir işe yara şu crafty’e saldır der, buna çok kızan götveren wolf; o benim arkadaşım neden saldırayım diye hiddetlenir, nitekim o günün akşamında da tarantula adasında vasati 40 bakireye gereken yapılır.. ama nixie durumu umursamaz zira sürekli şarap içilen bir köyde zaten bakire olmadığını bilir.. üstelik make love not war felsefesinin benimsendiğine inanarak mutlu bile olur..

Ama okrist köyün namusunu korumak için ant içmiştir..

Zaman su gibi akıp geçmeye başlar, orcrist halkın arasından seçtiği iri gençleri birer ölüm makinesine çevirmek için zamanla yarışır lakin bir phalanxın 30 dk. da eğitilmesi panik havası oluşturmuştur. Keşke Cuma namazı cumartesi olsaydı gibi saçma düşüncelere bile kapılır.

tam bu sırada nixie’den bir haber gelir;

Orcrist, orcriiiist sana bir haberim var;

- Bu götveren wolf askerlerini çekmiş adamdan, giderken de şu notu bırakmış;

- Bir daha beni kızdırma lan bütün brotherhood klanını üzerine salarım, pişman olursun bu savaşı bıraktırırım sana! Höyütt…

Başından aşağıya kaynar sular dökülür orcrist’in, onca emek onca kurduğu kahramanlık hayalleri, nixie’ nin kahramanım orc diye el sallaması, şarap adasından pelerinle alkışlar ve tezahuratlar eşliğinde kasılarak geçişi, hepsi bir anda yok olmuştur, sanki yaşama amacı kalmamıştır orc’un.

Neyse ki nixie, dilini tutamaz ve götveren wolf’a şunları der;

Yahu Kaç yaşındasın sen 12 mi? Zuhahahahha oyun be bu oyun oyun.. nihohahhahahha

Bunun üzerine götveren wolf daha büyük bir orduyla (baya bi daha büyük) geri yola koyulur.

Orcrist artık Cuma namazını bekleyemez savaş olacaksa olmalı, zaman yok der ve gemilerini önden yollamaya karar verir, gemiler o cehennemin içine batmak göreviyle giderler, orc gemilerini yollarken şöyle der; “gemilerim ben size adayı kurtarmayı değil batmayı emrediyorum!” ardından da şunları der; “İlk hedefiniz tavernayı kurtarmaktır.”

Lakin sadece birkaç gemi yola koyulur? Kenarda çıkan hata mesajı umutlarını bir anda yok eder.

- “Gemileri gönderebilmek için daha çok aksiyon puanınız olmalı!”

Orc hayatında ilk defa; aksiyon puanının neden yeterli olmadığını düşünür? Bir de aksiyon puanı nedir yahu?!

Artık hiç çaresi kalmamıştır, “elini kolunu bağlar ve yanındakine -elim kolum bağlandı. yaz, der.”

Bir anda son bir fikir gelir aklına, çok çılgıncadır, nixie’ ye bu tehlikeli düşüncesini söylemeli midir?

Eğer başaramazsa her şey yok olacaktır! Nitekim dayanamaz söyler…

Önce köylerinin adını, ...k wolf köyü, …k crafty köyü olarak değiştirir.

Nixie köy adını değiştirme konusunda daha edepli davranır.

Ardından okrist götveren wolf’a ve göt crafty’e mesaj atar;

Artis artis laflar eder, beni kızdırmayın der, bu serverin sahibi kuzenim der, kör necmiyi tanıomusun sen der, adresini ver ulan der, küfürlerle süsler… aklında adamı kızdırıp küfür ettirmek yatar orcrist’in, bir küfür ederse şikayet edebilecektir Birleşmiş Milletlere, ama adam hiç cevap vermez, işte der orc korktu sonunda nıhahahaha…

Ertesi gün nixie ve orcrist savaşlarda birbirlerini göremezler, çünkü ne orc ne de nixie bu topraklara giremiyordur, kendi tuzaklarına kendileri düşmüş en adi suçtan yargılanıp oyundan atılmışlardır. Yine de bu duruma nihohahahha zıhahahhaha ehueheuheue şeklinde gülerler..

Ve Sevgili birmilyonokuyucumuz bilirsiniz ki son gülen iyi güler..


08 Mayıs 2009

adalet..




bir roksıtar olamadığım, bir de uzun bacaklara sahip olmadığım için üzülüyorum..kendimi kahrediyorum..
soldaki kadının bacak boyu 1.34cm.. benim boyum 1.60cm..
sağdaki kadın da benim gibi hissediyor..  kısa bacaklı.. ezik.. çirkin.. ama kot bolerosundan anlayacağınız gibi o da roksıtar olma ateşi ile yanıp tutuşanlardan aslında.. bacak uzatma aleti takıp kendini mutlu etmiş.. sırf hasetinden valla.. ama allah için kalçası daha dik gözüküyor, o yüzden ağzı da bacakları da aynı açı ile açılmış.. ama bu mutlu, sevimli sarışın kadın sizi yanıltmasın.. dedim ya kıskanç diye.. bir sonraki karede elindeki okla uzun bacaklı kadınlara saldıyor.. çok vahşi görüntüler var.. ama bu blog şiddet içermediğinden o fotoları koyamıyorum.. 
benimse hiç kıskançlık yok içimde ama arkamdan hep 'at gibi hatun' denmesini istemişimdir.. bu aletle bacaklarımı uzatırsam; daha hızlı koşabilir, kariyer basamaklarını daha hızlı tırmanabilir,insanlara yüksekten bakabilir, sinirlendiğim adamların kafasını ezebilir, işsiz kalırsam sirkte karın tokluğuna çalışabilirim..
hem konserlerim sırasında da çok eksantrik durur.. 

10 Mart 2009

mektup..

sevgili deniz seki,

biliyorum çok zor günler geçiriyorsun.. ancak evde oturup yemeksepeti'nden yemek söyler gibi kokain sipariş edeceğine kıçını kaldırıp internetten iki tarif baksaydın hem kendi işini kendin görmüş olurdun hem en azından mapushane damlarında oooohhh kilo kilo sattım kilo kilo derdin havan olurdu.. adamları da yok içti yok teşvik etti diye uğraştırmazdın.. pehh..
neyse allah kurtarsın diyor ve bu vidyoyu sana ithaf ediyorum..
çıktıktan sonra güle güle kullanman dileğiyle..
sevgiler
nixie

19 Şubat 2009

burdayım olum..

ulan bı yazı okudum blogda yok dıyo anlamadımm bişi.. neyse olurmu adamım ayıp edıyosun ben hep buralardayım da pek sesımı cıkarmıyom... ha bıde tırt dıye bı yere yazıcaktım bı ara ona, hıç ellemedım daha ama bişiler olmuş ben anlamadan.neyse hayırlısı

18 Şubat 2009

handmade..

şimdi okrist bu bloga 18+ uyarısı koymuş.. alla alla 18 yaşın altındakiler sanki göt, bok, çük demiyor, sevmiyor, sevilmiyor, sevişmior.. peh.. hayatın gerçeklerini anlatıyoruz biz burda.. gençlere kötü örnek olacağımızı düşünen mi var yoksa? peh..
neyse artık madem böyle bir yola girdik (gördüğünüz gibi taktım ben bu format işine) ben de artık love sex&drugs ile alakalı yazılar yazmaya karar verdim ( karar almakta üstüme yoktur).
ama tabe geçen postta yazdıklarım ve skörcan'ın yorumu ile karışan kafam çok düşündü (istemsiz oldu valla) ve bu love, sex and drugs formatını el işleri ile ilintilendirmeye karar verdi..
şimdi aşağıdaki vidyomuzu lütfen dükkatlice izleyin..  evde uygulayın.. sonra beni kalite kontrole çağırabilirsiniz.. uygulamayı en başarılı şekilde gerçekleştiren kadın okuyucumuza hediye olarak en başarılı erkek okuyucumuzu hediye edeceğiz.. en başarılı erkek oyuncumuza ise en başarılı kadın okuyucumuzu.. ikinci cümleye ne gerek vardı diyenlere de 'çok konuşma sen!' diyip iki şaplak atmak isterim.. ama bu 'sex' konusuna girdiğinden çok da uzatmıyorum..
sevgili bir milyon okuyucumuz bu vidyodan sonra gerçek bir milyonu yakalayacağınızı umuyorum..
aydınlık günler için..
haydi okuyucum mutfağa..

13 Şubat 2009

anılaaaarr.. anılaaar..

evet bu blog çok sahipsiz kaldı.. okristin bi bok yazacağı yok.. ev sahibi dedik, saygımızdan sustuk ama olacak gibi değil.. cık cık cık
bu arada
yemek blogu yapalım dedik olmadı..
elişi blogu yapalim dedik olmadı..
sonunda bir çocuk doğurup onun gelişimini yazacağım olacak bitecek..

keko yeni blog açmışsın gözümden kaçmadı ona göre :) lütfen enerjimizi bu yöne kanalize edelim.. cık cık cık..

neyse sevgili bir milyon okuyucumuz.. (burdaki bir milyon kafa olarak değil, kafa başı hesaptır).. yine bir blog gününde beraberiz.. bu boktan yağmurlu ve depresif günde, sizlerle anılarımı paylaşmak istiyorum..

anı1:
benim bir hatun arkadaşım var.. kendisi cenıfır lopez bedeninde bir rahibe teresadır.. geçenlerde konuşuyoruz öyle havadan sudan..
'ayh' dedi 'seninkinin fotosu yok mu? çok merak ediorum artık' ben de dur bir mms açayım sana dedim.. benim part-time bey'in fotosunu gösterdim.. fotoya bakarken ben içimden yerim seni yerim nidaları atıyordum ki sevgili cenıfır hayallerimi o cırlak sesi ile böldü..
-kızım bu ne?
-benim part-time bey..
-kızım mal mısın sen?
-?
-evlat olsa sevilmez bu be.. bırak hemen bunu..
-!?
-alınmıosun di mi?
-yok alınmadım..

evlat olsa sevilmez cümlesinin özlü sözler kitabına alınmasını öneriyorum ben..

anı2:
cenıfırla bir gün eve doğru yürüyoruz.. o da bana olmayan seks hayatından bir potbori sunuyor.. sonra konu orgazma geldi.. ben bi durdum..
-kızım sen ne anlarsın orgazmdan..
-öyle deme şekerim, arada biz de çeki elden bozduruyoruz..

kendisi blog açsın, skype'da kanal açsın falan istiyorum.. herkesin gülmeye ihtiyacı var canımm..

anı3:
samsundan xs geldi, bende kalıyor.. biliyorsunuz '40m2 gümüşsuyu' filminin baş kahramanıyım.. neyse efendim ev minicik olduğundan ve her kapı bir odaya açıldığından xs üstünü değiştirirken ben tuvaletten çıkınca tarafımdan donu ile basıldı .. kendisi utandı tabe, ben utanmadım..
-neyse canım evinde ilk kez donlu adam görmüosundur herhalde.. dedi
-hayır ben genelde donsuz görüyorum.. dedim

hahahah buna da çok güldükten sonra.. bütün gün yasmin levy dinlemiş biri olarak yazımı noktalıyorum.. yasmin levy dinlemeseydim bu yazı daha güzel olmayacaktı tabi ki ama olsun.. yeter ki gönüller bir olsun..

30 Ocak 2009

Deneme Yapıyoruz